Okumak yerine dinlemek istersen, buradaki podcast bağlantısına tıklayabilirsin.
Hayatındaki kör noktaları fark ediyor musun? Her zamanki davranış kalıplarından uzaklaştığında, kör noktaların görünmezliğinden de uzaklaşırsın. Kişi tekrarlayan döngülere sahipse mesela işleri yolunda giderken birdenbire bozuluyorsa, dostlarıyla önce çok iyiyken sonra arası bozuluyorsa, kandırılıyorsa ya da kıskançlıklara maruz kalıyorsa yeniden bir değerlendirme yaparak kör noktalarını bulması gerekir. Ne oldu da bunlar oldu? Kişilerin kör noktalarının farkında olmaması kendi hapishanelerini oluşturur. Eğer tekrarlayan durumlarla karşılaşıyorsan işte o zaman bu kör noktaların fazladır ve kendi yaptığın şeyleri görmüyor, fark etmiyor olabilirsin. Bu da gerçekliğinin değişmemesini sağlıyor olabilir.
Gerçeklik senin için nedir?
Senin için doğru olan, yanlış olan neler var? Ya bunların hepsi ilginç bir bakış açısı ise? Koşulların ne olursa olsun kendini geliştirmek için daha iyi bir bakış açısı edinme fikrini benimser misin? Hayatının hangi alanlarında öğrenme ve kazanımların var? Eğer yaşadıklarını bir nevi deneyim, öğrenme ve kazanım olarak görürsen o zaman gerçekten okyanusa akan büyük bir deniz gibi derinden ilerlersin.
Doğayı izleyebilirsin
Doğayı takip edin. Doğa her zaman örnek olur. Kendi gerçekliğini dışsal olarak gerçekleştirmeden önce içsel olarak gerçekleştirmelisin. Doğayı takip ettiğinde enerjinin daima döngüler halinde dolaştığını görürsün. Aynı zamanda doğanın hiç acelesi yoktur ve hiçbir zaman geç de kalmaz. Doğa da işler kendi halinde yürür. Doğa bazen hızlanır bazen yavaşlar. Dünyanın yaşının 4,5 milyar yıl olduğu düşünülürse oldukça başarılı bir yaşam olduğu aşikâr. Bizim doğadan öğrenecek çok şeyimiz var. Doğanın iyileştirici etkilerini görmeliyiz.
Eğer hayat yolculuğunda kendi yolunu kendin çizmek istiyorsan; başkalarına da katkıda bulunman gerekir. İyilik yapmak sana büyük bir güç kazandırır. Kişi aslında iyilik yaptığında öncelikle kendine iyilik yapar. İçinde iyilikle bir bağ kurar. Bu bağ hayata dair bakış açılarını değiştirir. O zaman hayata daha çok güven duymaya başlarsın. Eğer; dinlemeye, anlamaya, öğrenmeye ve hayata dair inançların ve güven duygun pozitifse o zaman kendinle ilgili algın da olumlu olur.
Kişilerin hayatında çokça tekrarlayan özensizlik, suçlama, bahaneler, kıskançlık, yüzeysellik ve güvensizlik var ise o zaman fark edin ki hayat onları çok da arzu edilen yere götürmüyor. Bunların bilincinde olarak neyi seçersen gerçekten seni güçlendirerek hayatına katkıda bulunur?
Hayatta her zaman karşına senin için iyi ya da kötü olanlar çıkacaktır. Gerçek şu ki hayatındaki tüm yol ayrımlarında ve tüm seçimlerde başrolde sen vardın. Bu noktada kendine duyduğun güven, saygı, sevgi gibi içsel özellikler en büyük gücün olmuştu. Hepsinde de seçim özgürlüğün vardı. Her zaman ve her koşulda hayatımızda seçimler var. Bunlar günlük seçimler gibi nispeten önemsiz görünen seçimler olabilir fakat hayat söz konusu olduğunda hiçbir şey küçük değildir. Bazen yaptığın tek bir seçim hayatını değiştirecek olayları başlatabilir. Kendini başka insanların bakış açılarından özgür kılarak gerçekliğini değiştirme gücüne sahipsin.
Hayatına daha çok minnettar olursan, güvensiz olduğunda dahi o belirsizlikte hayatın güvene doğru evrilir. İçinde uyumlu, dengeli, tamamlanmış, şefkatli, mutlu hissedersen o zaman içsel gücün potansiyelini gerçekleştirme yönünde çalışmaya başlar. Eğer kendini dengesiz ve stresli bir durumda bulursan o zaman şunu fark edin reaksiyon mu vereceksiniz yoksa bir aksiyon mu alacaksınız? Reaksiyon verdiğinde olayın etkilediği şekline cevap veriyorsun. Oysa aksiyon aldığında kendi hayat planında yapmak istediğin yöne doğru harekete geçmiş ve ilerliyorsundur.
Her zaman seçim yaparak, evrene güvenerek, akışa bırakarak kendi gerçekliğine doğru ilerleyebilirsin.
Okumak yerine dinlemek istersen, buradaki podcast bağlantısına tıklayabilirsin.
Sevgilerimle,
Öznur Karaeloğlu
Seanslarımızla ilgili bilgi almak için:
oznur@olasiliklarinmucizesi.com/
instagram.com/olasiliklarinmucizesi/
facebook.com/olasiliklarinmucizesi