Okumak yerine dinlemek istersen, buradaki podcast bağlantısına tıklayabilirsin.
Gerçekten istiyor musun? Yoksa içinde bazı şüpheler mi var? Eğer istediğin olursa baş edemeyeceğinden mi çekiniyorsun ya da içten içe gerçekleştiğinde canını sıkan ama kendine itiraf edemediğin şeyler mi bunlar?
İçinde netlik yoksa arzu ettiklerin hayatına gelmez. Bunu havada olan bir uçak olarak düşünürsek o uçak defalarca pisti pas geçer. Ta ki sen içinde netleşene kadar. Bir yandan istiyor gözüküp onu çekerken bir yandan da itiyorsan o hayatına gelemez. Buradaki ironiyi görüyor musun?
Şimdi yeniden bak bakalım. Gerçekten istiyor musun? Bu konuyla ilgili hangi şüphelerin var? Hangi korkuların, kaygıların var ya da canını sıkan neler var? İster bu konudaki düşüncelerini kelimeler dök istersen hepsi içinde kalsın. Seni durduran ve hareketsizleştiren yer işte burası. Tam da burada net olmaya ihtiyacın var. Tam da burada korkularını serbest bırakmaya ya da onların sana ne anlattığına yeniden bakmaya ihtiyacın var. Belki de gerçekten arzu ettiklerin onlar değil, ailenin, toplumun senin için uygun gördükleri.
Senin için doğru olanı sadece sen biliyorsun.
İçinden biliyorsun.
Dışından da bunları ifade etmeye niyet et.
Cesaret et. Bizler enerjetik varlıklarız.
Aslında hissediyoruz, seziyoruz.
Düşün, gerçekten istediğin her şey oldu, değil mi ve aslında olmamış olanlar da iyi ki olmamış dediklerin. İçinde şüphe ettiklerin…
İçinde şüphe duyarak istediklerini itersin. Tam bir teslimiyetle istediğinde o olur. Titreşimin değişir. Kalbin ısınır. Eğer kalbin evet diyorsa gerçekleşir. Kalbinin evet demedikleri bir sebeple hayatından gider.
O çok arzuladığın şey her neyse onun sana geleceğine inanmadığında onu ittiğin için ve bir yandan da mantık olarak olmasını istediğin için bu durum seni streslendirir. Üzerinde baskı hissedersin. Aynı anda iki zıt duyguyu taşımanın böyle yorucu bir yanı vardır.
Hem pasta yemeğe devam etmeyi istemek hem de zayıflamayı hayal etmek gibi.
Gerçekten kalpten gelen bir arzu ile zayıflamayı istiyorsan çevrende de bunu destekleyen durumlar oluşacaktır. Arzu ettiklerinle iç inançlarının birbirini desteklemesi için neler mümkün? Çoğu insan zayıflayacağına inanmadığı için ‘Boşver bugün pasta yiyeyim yarın başlarım’ demektedir. Aslında zayıflayacaklarına tam bir inanç taşısalar o zaman her şey değişecek. İlginçtir ki karbonhidrat tüketen, pasta gibi yüksek kalorili yiyeceklerle beslenen birçok kişi de kilo almamaktadır. Çünkü bunların kilo yapmayacağına dair bir iç inanışları vardır. İç inanç ya da bilinçaltımız bizleri farkına dahi varmadan yönetir.
Carl Gustav Jung, “Siz bilinçaltınızı bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona ‘kader’ diyeceksiniz.” diyor. Bilinçaltının böyle bir etkisi var.
Öncelikle bilinçaltında olanları kabul edip, onların bilince çıkmasına izin verin. Sonra bunlar değişebilir. İçsel varlığın, üzerinde çok büyük bir etkiye sahip.
Tezahür ettirmek istediğin neler varsa onların olması için neler mümkün? Hangi sonsuz, mucizevi olasılıkların var? Kimler senin hayallerine katkı olur? Sen kimlerin hayallerine, hayatına katkı olursun? Kimler seni onurlandırır? Hayatında arzu ettiklerinin kolaylıkla olabileceğine inanıyor musun? Hayır diyorsan yeniden sorsan kendine: ‘Ya bu kolaylık mümkünse hayatımda daha çok bu kolaylıkları deneyimlemem nasıl olurdu’ desen?
Hayattaki her şeyin kolaylıkla olması, çözümlenmesi için sen arzu ettiklerinle aynı frekansta titreşmelisin. Uyum halinde, akış halinde…
Olmuyorsa, inanmıyorsun, şüphelerin var
İste, yüksek frekansla uyumlan…
Okumak yerine dinlemek istersen, buradaki podcast bağlantısına tıklayabilirsin.
Sevgilerimle,
Öznur Karaeloğlu
Seanslarımızla ilgili bilgi almak için:
oznur@olasiliklarinmucizesi.com/
instagram.com/olasiliklarinmucizesi/
facebook.com/olasiliklarinmucizesi